2. Özel öğretmeni ve bakanı Lisias da onunla beraberdi. Bundan öte
Antiyokus Eupator'un Yunan ordusunda yüz on bin yaya askeri, beş bin üç yüz
atlı askeri, yirmi iki fili ve tırpan aygıtı olan iki tekerlekli üç yüz savaş
arabası vardı.
3. Menelaos onların tarafını tuttu ve tam bir ikiyüzlülük örneği
göstererek sürekli Antiyokus'u yüreklendirdi. Bunu yaparken ülkesinin refahını
düşünmüyordu, ama umudu iyi bir göreve atanmaktı.
4. Fakat kralların Kralı, bu alçak suçluya karşı Antiyokus'un öfkesini
kışkırttı. Lisias tüm karışıklıklardan Menelaos'un sorumlu olduğunu krala
açıkça söylediği zaman Antiyokus, Menelaos'un Berea'ya götürülmesini ve
oradaki alışılmış yöntemlerle öldürülmesini buyurdu.
5. Orada külle dolu, elli arşın yüksekliğinde bir kule vardır.
Kulenin yapısı daire biçimindedir ve her yönden aşağıya, küllere doğru
eğimlidir.
6. Kutsal şeylere saygısızlık niteliğindeki hırsızlıktan
suçlananlar ya da başka suçları işledikleri açıkça bilinen kişiler kulenin
tepesine götürülür ve oradan aşağıya atılır.
7. Dininden dönen Menelaos işte böyle öldü. Cenaze töreninden bile
yoksun kaldı.
8. Doğrusu böyle bir cezayı hak etmişti. Çünkü ateşi ve tüm
külleri kutsal olan sunağa karşı pek çok suç işlemişti. En sonunda ölümü de
küllerin içerisinde oldu.
9. O arada kral ilerliyordu, aklında barbarca tasarılar vardı.
Yahudiler'e babasının zamanında olanlardan çok daha kötüsünü gösterecekti.
10. Yahuda olup bitenleri öğrenince ulusuna gece gündüz Rabbi'ne
yalvarmasını buyurdu. Rableri hiç olmazsa son bir kez
11. yasadan, anavatanlarından ve kutsal tapınaktan yoksun kalmak
tehlikesiyle karşı karşıya kalan ulusuna yardım etmeliydi. Yeniden soluk almaya
başlayan ulusunun kutsal şeylere saygısızlık eden putperestlerin eline
geçmesine izin vermemeliydi.
12. Hepsi tek bir insanmış gibi, Yahuda'nın buyruklarına uyup
merhametli Rableri'ne dileklerini bildirdiler. Üç gün süreyle ağladılar, oruç
tuttular ve Tanrı'ya tapındılar. Yahuda onları yüreklendirdi ve hazır
olmalarını buyurdu.
13. Kentin ileri gelenleriyle görüştükten sonra, kralın ordusunun
Yahudiye'yi işgal edip kenti ele geçirmesini beklememeyi yeğledi. Bunun yerine
yola çıkmaya ve Tanrı'nın yardımıyla sorunu çözümlemeye karar verdi.
14. Sonucu Yaratan'a bırakıp ordusunu Modin yakınında durdurdu. Askerlerinden
yüreklilikle ölünceye dek savaşmalarını istedi. Yasalar, tapınak, kent,
ülkeleri ve yaşam biçimleri için savaşmalarını istedi.
15. Adamlarını "Zafer Tanrı'dandır" parolasıyla bırakırken,
en seçkin ve yürekli genç askerlerle birlikte geceleyin kralın çadırına
saldırdı. Yaklaşık iki bin kişiyi yok etti. En büyük fillerin ve sürücülerinin
boğazını kesti.
16. Sonunda ordugahı dehşet ve karışıklık içinde bırakıp zafer
sevinciyle geri çekildiler.
17. Yahuda'yı koruyan Rab sayesinde bu işler sonuçlandı. O arada
gün yeni doğuyordu.
18. Yahudiler'in yürekliliğini gören kral, şimdi de mevzilerine
stratejik yönden saldırmaya çalıştı.
19. Yahudiler'in güçlü bir kalesi olan Beytsur'un üstüne yürüdü,
ama geri püskürtüldü. Böylece durmak zorunda kaldı ve çok kötü duruma düştü.
20. Yahuda içerdeki garnizonun gereksinmelerini karşıladı.
21. Ancak Yahudi ordusundan Rodokus adlı bir adam düşmana gizli
bilgiler verdi. Adamın yaptıkları anlaşıldı, tutuklandı ve gereği yapıldı.
22. İkinci kez kral Bet-Sur garnizonu ile görüşmeler yaptı. Dostluk
önerisinde bulundu ve dostluk antlarını kabul edip geri çekildi. Ardından
Yahuda'yla adamlarına saldırdı, ama kötü duruma düştü.
23. Antakya'da yönetimin başında bıraktığı Filip'in umutsuzluktan
deliye döndüğü kendisine bildirildi. Bu haber kendisini şaşkına çevirdi.
Yahudiler'le görüşmelere başladı, silahları bıraktı ve akla uygun tüm
koşullara uyacağına dair ant içti. Bir antlaşmaya vardı, kurban sundu, tapınağı
onurlandırdı ve kutsal yere büyük armağanlar verdi.
24. Makabe'yi iyi karşıladı, ardından Ptolemais'ten Gerar'a dek
Hegemonides'i askeri vali olarak atadı.
25. Kendisi de Ptolemais'e gitti. Oranın halkı antlaşmayı
onaylamadı. Bu işe içerlediklerini belirttiler ve antlaşmanın hükümsüz
bırakılmasını istediler.
26. Lisias kürsüye çıktı, antlaşma bölümlerini savunarak bu konuda
onları inandırıp yatıştırdı, böylece onların iyi niyetini sağladı. Sonra
Antakya'ya çekildi. Kralın saldırısı ve geri çekilmesiyle ilgili olay böyle
oluştu.