2. Yeruşalim'deki tapınağa saygısızlık edip onu Olimpos'ta yaşayan
Zeus'a, Gerizim Dağı'ndaki tapınağı ise yabancıların koruyucusu Zeus'a
adamalarını sağlamaktı. Çünkü oranın halkı* böyle bir dilekte bulunmuştu.
* Oranın halkı Samiriyeliler'dir.
3. Böyle bir kötülüğün zorla kabul ettirilmesi bunaltıcı ve
kesinlikle dayanılmazdı.
4. Putperestler tapınağı cümbüş ve sefahatle doldurmuştu, fahişelerle
eğleniyor, kutsal yerde kadınlarla ahlâksız ilişkide bulunuyorlardı. Ahlaka
sığmayan başka davranışları da vardı.
5. Sunak yasaya göre temiz olmayan kurbanlarla doluydu.
6. Hiç kimse Şabat Günü'nü ya da geleneksel bayramları
kutlayamıyor, hatta Yahudi olduğunu bile açıkça söyleyemiyordu.
7. Kralın doğum gününün aylık kutlamalarında, halk kurban
bağırsakları yemeye zorlanıyordu. Diyonisos bayramında sarmaşık çelenkler
takıp Diyonisos alayına katılmak zorunluydu.
8. Ptolemais halkının isteğinden ötürü çevredeki Yunan kentleri
için bir bildiri hazırlandı ve orada yaşayan Yahudiler'in aynı biçimde
davranması istendi. Onlar da kurban yemeklerini paylaşmaya zorlanacaktı.
9. Bildiri Yunan geleneklerine isteyerek uymayanların öldürüleceklerini
ekliyordu. Böylece felaketin yakın olduğu açıkça anlaşılmıştı.
10. Örneğin, iki kadın çocuklarını sünnet etmekle suçlandı. Bu
kadınlar çocukları göğüslerine asılı bir şekilde kentte dolaştırılarak
herkese gösterildi, ardından kentin duvarlarından aşağıya atıldı.
11. Kimsenin dikkatini çekmeden, kutsal olan yedinci günde
mağaralarda toplanmış olan başka kişiler Filip'e ihbar edildi ve bu insanlar
hep birlikte yakıldı. Çünkü onlar, kutsal güne olan saygılarından ötürü
vicdanlarının sesini dinlemişler ve kendilerini savunmamışlardı.
12. Şimdi bu kitabı okumakta olan herhangi bir kişinin bu
felaketlerden ötürü cesaretini kaybetmemesini ısrarla belirtirim. Ama bu konuda
düşünmesini dilerim, bu gibi felaketlerin amacı soyumuzu yok etmek değil, yola
getirmektir.
13. Gerçekten kötülük yapanlar uzun zaman kendi hallerine
bırakılmazsa ve hemen günahlarının cezasını çekerlerse, bu büyük bir iyilikseverliğe
işarettir.
14. Diğer uluslarla olan ilişkilerinde Tanrı onları
cezalandırmadan önce, en büyük günahları işlemelerini sabırla bekler. Ama
bizimle başka türlü davranmaya karar verdi,
15. yani günahlarımızın çok ilerlemesini bekleyip bizi daha sonra
cezalandırmıyor.
16. Böylece Tanrı bağışlamasını bizden tümüyle esirgemiyor. Bir
felaketle bizi yola getirebilir, ama kendi ulusunu bırakmıyor.
17. Bu söylediklerimizi bir anımsatma olarak kabul edelim, artık
sözü uzatmadan öykümüze dönelim.
18. Yasayı öğretenler arasında ileri gelenlerden Elazar yaşlı bir
adamdı, çok soylu bir görünüşü vardı. Kendisi ağzını çok fazla açıp domuz eti
yutmaya zorlanıyordu.
19. Ama o, onursuz yaşamaktansa onuruyla ölmeye karar verdi, kendi
isteğiyle kelle uçurulan tahtaya doğru yürüdü.
20. Elazar ağzına konanları dışarı tükürdü. Kişinin kendi yaşamına
olan doğal sevecenliğine karşın, yasaya karşı olan şeyleri reddetmek
yürekliliğini göstermesi basit bir görevdir.
21. Tanrı'ya karşı saygısızlık anlamına gelen bu şöleni hazırlayanlar,
Elazar'la olan eski dostluklarından ötürü onu bir kenara çekip yiyebileceği
türden, kendi hazırladığı eti getirmesini ve kralın buyurduğu kurban etini
sözde yiyormuş gibi davranmasını ondan istediler.
22. Uzun süredir devam eden dostluklarından ötürü ona bu iyiliği
yapıyorlardı. Böyle davranırsa Elazar ölümden kurtulmuş olacaktı.
23. Ama Elazar'ın verdiği soylu karar yaşlılığına, ilerlemiş
yaşının onuruna ve ağarmış saçlarının gerçek kibarlığına yaraşıyordu. Ayrıca
çocukluktan beri dürüst davranmış ve her şeyden öte Tanrı'nın kutsal
yasalarına uymuştu. Elazar inançlarını herkesin önünde açıkladı ve kendisini
derhal Hades'e*göndermelerini istedi.
*ölülerin ruhlarının bulunduğu yer.
24. Elazar şöyle dedi: "Bu gibi hileli sözler yaşadığımız
yıllara uygun değildir, birçok genç Elazar'ın doksan yaşındayken yabancıların
yaşam biçimine uyduğunu düşünebilir.
25. Kısa bir yaşam süresi uğruna böyle davranmam bu gençleri yanlış
yola sürükleyebilir. Bense bu yaşlı halimde kirli ve onursuz bir kişi haline
gelirim.
26. Şimdi insanın beni öldürmesini önlesem bile, canlı ya da ölü,
asla Hey Şeye Gücü Yeten'e yakalanmaktan paçayı kurtaramam.
27. Bu durumda erkekçe davranıp bu yaşamı burada noktalarsam ilerlemiş
yaşıma yaraşır biçimde davranmış olacağım.
28. Saygıdeğer ve kutsal yasalar uğruna içtenlikle ve yücelikle iyi
biçimde ölmek konusunda gençlere soylu bir örnek oluşturacağım." Sözlerini
bitirdikten sonra üzerinde kelle uçurulan tahtaya doğru yürüdü.
29. Elazar'la beraber olanlar şimdiye kadar ona karşı iyi duygular
beslemişlerdi, ama söylediklerini duyduktan sonra ona karşı tutumları
değişti. Çünkü onlar için Elazar'ın davranışı tam bir çılgınlıktı.
30. Ölmeden önce Elazar yüksek sesle inleyip şöyle dedi: "Rab
kutsal bilgisiyle her şeyi açıkça görüyor. Ben ölümden kurtulabilirdim, ama
Rab gönlümü korku ve saygıyla dolduruyor. Bu durumda bu keskinin altında
bedenim ne denli şiddetli ıstırap çekerse çeksin, bu acı ruhuma sevinç
veriyor."
31. Eleazar işte böyle öldü. Onun ölümü yalnız gençler için değil,
ama ulusun çoğunluğu için de bir soyluluk ve erdem örneği oluşturdu.